Üretmek

Önce özet geçeyim, 7 Mayıs Çarşamba günü üretmeyi seven deliler olarak buluşacağız, geliniz. Türkiye’de bir “maker / üreten” fuarı yapılabilir mi , yapılırsa nasıl yapılmalı diye konuşacağız. Her yaştan, her alandan üretmekten zevk alan insanlara ihtiyacımız var. Gelemeyecekseniz de şu formu doldurun :

http://www.makersturkiye.com/p/istanbul-mini-maker-faire-basvuru-formu.html

Üretmekten keyif alan herkese ihtiyacımız var, bunu onlara ulaştırırsanız çok sevinirim.

Yer : Studio-X / 7 Mayıs Çarşamba 17.00

 

Konuya gelirsek;

Gözlemlemek, okumak, öğrenmek, anlamak, düşünmek, hayal kurmak, harika fikirler bulmak, duyurmak, yaymak, pazarlamak, satmak.

Üretmeyi sanırım unuttuk, üretenlerin hor görüldüğü bir dönemden geçiyor İstanbul, aksi takdirde, marangozlar, demir ustaları, tekstil işçileri şehrin merkezinden bu kadar uzakta, ışık almayan köhne yerlerde çalışıyor olmazlardı. Şehir merkezinde neredeyse tek pozitif değer üretenler çöp toplayanlar, ki onlar bile üretmiyorlar. Satanlar, taşıyanlar, tüketenler cenneti yarattık.

İstanbul şehir merkezinde yaşayan biri olarak üretmeye, üretenleri görmeye hasret kaldım. Eğitimciliği biraz arka plana atma isteğim sanırım bundan kaynaklanıyor. Eğitmek bile yalan geliyor, üretim olmayınca.

 

 

Geçenlerde Gelecekhane‘nin bir etkinliğiyle Dale Dougherty geldi İstanbul’u ziyarete. Sunumların ardından, üretmeyi seven ekipler toplandık biraz sohbet ettik. İstanbul’da bir makerfaire düzenlenebilir mi diye konuştuk. Sponsor var mı, gerekli mi, kimler gelmeli, hacker maker farkı nedir, bu işin türkçesi nedir.

Sonra tekrar toplandık, ufak provalar yapmaya karar verdik. Bir adet büyük etkinlik yapmakla yetinmeyecek bir ekip oluştu kısa sürede. bu haraketin çığ gibi büyüyeceğini biliyorum. Büyümek derken yanlış anlaşılmasın, çeşitleneceği ve farklı formatlara gireceğini umuyorum.

 

Hadi gelin konuşalım.

Bi de fikir üretin lütfen, bu “maker” kelimesini kullanmaktan sıkıldım. Doğru ve maker‘ın anlamını dolduran türkçe bir karşılığa ihtiyacımız var. Ben “üretmen” dedim, güldüler.

 

Öğrenirken Öğretmek

Scroll Down for English

Bager Akbay, Candaş Şişman, Osman Koç

Eğitmek sadece bildiklerimizi aktarmaktan ibaret olsaydı, atasözleri sözlüğü ile dünyayı çok kısa sürede anlayabilirdik. Lakin öğrenme süreci içselleştirmeyi, genel doğruları öğrenirken, kendi doğrularımızı kurgulamayı içeriyor. Bu nedenle eğitim, sürekli etkileşim, öğrenen ile öğreten arasında bir geri bildirim akışını gerektiriyor. Bu çalışmada, bilgisayar tarafından seçilen ‘rastgele’ fotoğrafların, ne kadar süre bakıldığı ölçülüyor. Veriler çeşitli şekillerde analiz edilip, bir sonraki fotoğrafın ‘daha uzun süre bakılan’ bir fotoğraf olması hedefleniyor. İzleyici fotoğrafları deneyimlerken, bilgisayara bilinçli veya bilinçsiz direktifler vermiş oluyor. Sergi süresince verilen binlerce direktifin ortalamalarından bilgisayar ‘anlamlı’ veriler çıkarmaya çalışıyor ve yapay bir öğrenme süreci gerçekleşmiş oluyor. Sürecin sonunda çıkan analizlerin, izleyiciye ne öğrettiğini göstermesinin ve izleyicinin bu sonuçlardan anlam çıkarma çabasının, öğretirken öğrenme deneyimini oluşturması amaçlanıyor.

LEARN AS YOU TEACH

Bager Akbay, Candaş Şişman, Osman Koç
If education were only about the transmission of what we know, we would understand the world in no time by reading a dictionary of proverbs. Yet the learning process involves internalization, and the construction of our own version of the truth as we learn general truths. Therefore education demands constant interaction, and a flow of feedback between teacher and pupil. This project measures how long we look at ‘random’ photographs selected by a computer. Data is analysed by various means in order to pick a photograph that will be ‘looked at longer’. As the viewer looks at the photographs, he/she also, consciously or unconsciously, instructs the computer. The computer then seeks to extract ‘meaningful’ data from the thousands of instructions given during the exhibition, engendering an artificial process of education. The project aims to reveal what the final analysis teaches the viewer, and for the viewer’s attempt to derive meaning from these results to form an experience of learning as one teaches.

Usta öldü, yaşasın yeni usta

Her işin bir ustası vardır, ustanın elinden çıkan ürün, kendini hemen belli eder. Ustanın yeni adı ise uzman. Uzmanlaşmanın herkesi büyülediği bir yüzyılda yaşıyoruz. Her gün, her alanda yeni bir şeyler keşfediliyor. Yeni öğrendiğiniz bir konunun bile, başka birinin uzmanlık alanı olduğunu görüyoruz.

Uzmanlığın ne olduğunu daha iyi anlamak için biraz düşünmek lazım. Uzman olmak; bir konu üzerine yıllarca çalışmak, olabildiğince başka konular ile ilgilenmemek, aynı konuya konsantre olmak. Peki, bu kadar uzmanın olduğu yerde, büyük resmi görmek hala mümkün mü? Lakin  uzmanlık, her an at gözlüğüne dönme tehlikesi yaşayan bir yaklaşım. Bunun birçok örneğini canlı olarak yaşıyoruz, zamanının dev firmaları, büyük yatırımlar yapan, inanılmaz karlar elde eden firmalar (örneği Nokia), bir anda alt üst oluyorlar. Bunun sebebi nedir? Uzmanlaşma biraz fazla abartılmış olabilir mi? Evet uzmanlık harika bir şey, ama sadece gerektiği yerde, her yerde değil. İş liderliğe, risk almaya gelince, ihtiyacımız olan vizyoner, geleceği kabaca tahmin edebilen veya daha modern bir tabirle geleceğe göre şekil almayı bilen liderler.

Herkesin bir yöntemi var, bir yaşama sekli, hayata bakış açısı. Bu noktada, benim kişisel tercihim genelde vizyondan yana oldu. Bu yüzden birçok alana girip çıkıp, alanlar arası deneyim kazanmayı hedefledim. Bu karmaşıklığa rağmen ilgi alanlarımın kesiştiği birkaç nokta var. Bunlar, kullanıcı deneyimi, etkileşim, yeni teknolojiler, dijital sanat, insan aklı.

 

Sanat Üretiminde Kontrolün Kaybı, Devri ve Yayılması

Scroll down for english

Bir eserin üretim sürecine, ağır çekimde, büyüteçle baktığımızda karşımıza çıkanlar, eserin “sahibinin” kim olduğuna dair sorgulamalara sebep olabilir. Sanatçının üretim süreci boyunca okudukları, esinlendiği başka eserler, kullandığı aletler, aldığı muhtelif destekler, müelliflik etrafında pek çok soruyu da beraberinde getiriyor. Bahane’de, Bager Akbay ve Zeynep Özkazanç’ın önerdiği senaryolara bağlı kalarak ve kağıt, kalem, fotokopi makinesi, fotoğraf makineleri ve ses kayıt cihazları kullanılarak kolektif bir çalışma yapılacak ve bu çalışmanın ardından ortaya çıkan “değer”in kime ait olduğu sorusu beraberce yeniden sorulacak.

Creative Commons Attribution-Share Alike 3.0  copyleft lisanslı ses kayıtlarına Internet Archive’dan ulaşabilirsiniz.

The Loss, Transfer and Dissemination of Control in Artistic Production
A closer look, in slow-motion, at the production process of a work might tempt us to question who really is the owner. What the artist reads, the other works s/he is influenced by, the tools s/he uses, the diverse sources of support s/he receives are considered as an integral part of the production process, which raises a myriad of questions around the idea of authorship. A collective workshop will be carried out at Bahane using paper, pencil, a photocopier, cameras and sound-recording devices within the framework proposed by Bager Akbay and Zeynep Özkazanç and then the ownership of  the “value” produced as an outcome of this workshop will be the focus of the discussion.

Dijital Varlık – Kayıp Sanatçı

Scroll down for english

Evrimsel zaferini akıl üzerinden tanımlayan insan, dijital devrimle beraber bu kez başka türlü bir sorgulamayla karşı karşıya. Kendimize köle ettiğimiz dijital aletler bağımsızlıklarını ilan ederlerse ne olur? Bager Akbay, sanatçının dijital nesnelerle etkileşimi üzerine düşünmeye davet eden birtakım senaryolar aracılığıyla, “jeneratif” sanat üzerine bir tartışma başlatacak.

Creative Commons Attribution-Share Alike 3.0  copyleft lisanslı ses kayıtlarına Internet Archive’dan ulaşabilirsiniz

Digital Existence – Lost ArtistHumanity defined its evolutionary victory via reason, however, after the digital revolution, it now faces a new dilemma. What would happen if the digital devices we have rendered our slaves declared their independence? Through a set of scenarios that proposes to contemplate the interaction between the artist and digital objects, Bager Akbay will initiate a discussion on generative art.