Nisan, 2014
Üretmek
Önce özet geçeyim, 7 Mayıs Çarşamba günü üretmeyi seven deliler olarak buluşacağız, geliniz. Türkiye’de bir “maker / üreten” fuarı yapılabilir mi , yapılırsa nasıl yapılmalı diye konuşacağız. Her yaştan, her alandan üretmekten zevk alan insanlara ihtiyacımız var. Gelemeyecekseniz de şu formu doldurun :
http://www.makersturkiye.com/p/istanbul-mini-maker-faire-basvuru-formu.html
Üretmekten keyif alan herkese ihtiyacımız var, bunu onlara ulaştırırsanız çok sevinirim.
Yer : Studio-X / 7 Mayıs Çarşamba 17.00
Konuya gelirsek;
Gözlemlemek, okumak, öğrenmek, anlamak, düşünmek, hayal kurmak, harika fikirler bulmak, duyurmak, yaymak, pazarlamak, satmak.
Üretmeyi sanırım unuttuk, üretenlerin hor görüldüğü bir dönemden geçiyor İstanbul, aksi takdirde, marangozlar, demir ustaları, tekstil işçileri şehrin merkezinden bu kadar uzakta, ışık almayan köhne yerlerde çalışıyor olmazlardı. Şehir merkezinde neredeyse tek pozitif değer üretenler çöp toplayanlar, ki onlar bile üretmiyorlar. Satanlar, taşıyanlar, tüketenler cenneti yarattık.
İstanbul şehir merkezinde yaşayan biri olarak üretmeye, üretenleri görmeye hasret kaldım. Eğitimciliği biraz arka plana atma isteğim sanırım bundan kaynaklanıyor. Eğitmek bile yalan geliyor, üretim olmayınca.
Geçenlerde Gelecekhane‘nin bir etkinliğiyle Dale Dougherty geldi İstanbul’u ziyarete. Sunumların ardından, üretmeyi seven ekipler toplandık biraz sohbet ettik. İstanbul’da bir makerfaire düzenlenebilir mi diye konuştuk. Sponsor var mı, gerekli mi, kimler gelmeli, hacker maker farkı nedir, bu işin türkçesi nedir.
Sonra tekrar toplandık, ufak provalar yapmaya karar verdik. Bir adet büyük etkinlik yapmakla yetinmeyecek bir ekip oluştu kısa sürede. bu haraketin çığ gibi büyüyeceğini biliyorum. Büyümek derken yanlış anlaşılmasın, çeşitleneceği ve farklı formatlara gireceğini umuyorum.
Hadi gelin konuşalım.
Bi de fikir üretin lütfen, bu “maker” kelimesini kullanmaktan sıkıldım. Doğru ve maker‘ın anlamını dolduran türkçe bir karşılığa ihtiyacımız var. Ben “üretmen” dedim, güldüler.